Aug 04
İşçi alacak davası
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ORTACA
............ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ......
KARAR NO : .....
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av. TEVFİK GÖRKEM ŞENEL - [16283-82259-16379] UETS
DAVALI : 1-
Av.
DAVALI : 2- UETS
DAVA : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ :.....
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ....
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin .................. uzun süredir çalıştığını, taşeron firma bünyesinde ise 01.04.2019- 30.04.2020 tarihleri arasında çalıştığını, 2020 yılı Nisan ayına ait Ücret ödemesi taşeron firma tarafından müvekkilin Şekerbank hesabına yatırılmadığını, müvekkilin 23 Nisan 2020 Ulusal Bayram günü de çalıştığını ancak bu çalışmasının ücretinin de kendisine ödenmediğini, 2020 yılı Nisan ayına ait asgari geçim indirimi alacağının da müvekkiline ödenmediğini, davalı tarafların arasında alt işveren - üst işveren ilişkisi olduğunu ve işçilik alacakları yönündenmüştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, işçilik alacaklarının tahsili amacı ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak müzakereler sonucunda anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk sürecinin 28.12.2021tarihinde sonlandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 2.000 TL ücret alacağının, 1 TL Asgari geçim indirimi alacağının, 1 TL Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti alacağının, arabululuculuk son tutanağının imzalandığı 28.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalar arası mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte (yasal faizden az olmamak kaydı ile) ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin,davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ........ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idarenin, 233 ve 399 sayılı KHK hükümlerine tabi bir Kamu İktisadi Teşebbüs olduğunu, 11.04.1983 tarih ve 60 sayılı KHK ile bir kamu iktisadi kuruluşu olarak 10.10.1983 tarih ve 95 sayılı KHK ile kurulduğunu, statüsünün 24/11/1994 tarihinden itibaren İktisadi Devlet Teşekkülü olarak değiştirildiğini, müvekkilin tarım ve hayvancılık sektöründe yurt çapına yayılmış tarım işletmeleri faaliyet gösterdiğini, ...................................de işletmelerden birisi olduğunu, müvekkil idareye bağlı işletmelerinin tüzel kişilikleri ve dolayısıyla davada taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı işçinin müvekkil idareden ücret alacağı, Agi ve UBGT talep ettiğini, Genel Müdürlüğüne bağlı .................................. muhtelif tarım ve hayvancılık işleri için hizmet alımı gerçekleştirilmesine yönelik ihaleler düzenlendiğini, bu ihale neticesinde diğer davalı şirket ile anlaşma sağlanarak ihalenin neticelendirildiğini, yüklenici ile idare arasında tarım ve hayvancılık hizmetleri işçiliği konulu noter tasdikli sözleşmelerin imzalandığını, söz konusu çalışma dönemlerine ait ihale şartname ve sözleşmelerinde de belirtildiği gibi davacı işçinin davada taraf sıfatı bulunan diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, yüklenicinin bireysel iş akdi kurmak suretiyle davacı işçiyi çalıştırdığını, ihale makamı olarak iş taahhüt suretiyle gördüren müvekkil idare ile yüklenici işçileri arasında işçi - işveren ilişkisi olmadığı gibi yüklenici ortaklık ile aralarında alt işveren - üst işveren ilişkisinin de bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiği, yüklenicinin ..................... ile akdedilen sözleşme ile yapılan iş karşılığı yüklenici firmaya yaptığı işin karşılığı olarak hakediş bedeli ödendiğini, dava dilekçesinde her ne kadar 4857 sayılı kanun gereği işverenlerin alt işverenlere hakediş bedeli ödemesi durumunda işçi alacakları için kesinti hakkı veren maddeye yer verilmiş olsa da iş bu madde de dikkat çekilmesi gereken husus bu maddenin işveren-altişveren ilişkisini içermesi olduğunu, taraflar arası bir işçi-işveren ya da işveren-altişveren ilişkisinin bulunmadığını, işin niteliği gereği bu ilişkinin sadece yüklenici olarak nitelendirilebileceği, bu nedenle sorumlulukları bulunmadığını, müvekkili ile yüklenici şirketin uzun zamandır iş ilişkisi yürüttüğünü, bu iş ilişkisi neticesinde yüklenicinin, yaptığı işin hakediş bedelini tahsil ederek işçilere ödeme yaptığını, müvekkilin yaptığı işlemin usule aykırı bir işlem olmadığını, kanunda hakediş bedelinin yükleniciye verilmesini, bu hakediş bedellerinin işçilere dağıtımının yüklenici firmada olduğunun kanuna aykırı olduğunu veyahut usulsüz bir işlem olduğunu içeren maddenin söz konusu olmadığını, yüklenici firmanın ................................ Hakediş bedelini teslim aldıktan sonra bankaya olan borçları nedeniyle bu paraya bloke konulduğunu, işi alacaklarının müvekkilinde bulunan teminat mektubunun bozdurularak ödenmesini talep ettiğini, bu kapsamda.......................nin teminat mektubu ile işçilerin alacakları ödenmeden önce, kanun gereği amme alacaklarının öncelikli olması ve firmanın SGK'ya 31/07/2020 tarihi itibari ile ihaleli işlerden kaynaklı 1.220.354,42 TL borcu olması sebebi ile SGK'ya müzekkere yazıldığını, yazışma kapsamında SGK 4734 sayılı kanun gereği amme alacağının öncelikli olduğunu beyan ettiği, teminat mektubunun nakde çevrilmesini ve öncelikli alacaklı olması hasebiyle alacağını müvekkil idareden talep ettiği, özetle toparlamak gerekirse müvekkil idarenin, yapılan sözleşme gereği usulüne uygun bir şekilde yüklenici Firma ................................ye 2020 yılı Nisan ayı hakediş bedelini ödediğini, şirketin bu parasına bloke konulması sebebi ile şirketin kendi bünyesinde çalışan işçi alacaklarının ödenemediği, şirket teminat mektubunun nakde çevrilerek işçi alacaklarının müvekkil idarece ödenmesini talep etmiş ise de yüklenici şirketin SGK'ya 1.220.354,42 TL'lik borcu ve bu borcun amme alacakları kapsamında öncelikli olması nedeni ile işçi alacaklarında kullanılamamasının söz konusu olduğunu, bu kapsamda gerek husumet yönünden gerek dava konusu yönünden müvekkile isnat edilebilecek bir sorumluluk bulunamayacağından iş bu davanın müvekkil idare yönünden reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Gezerler Ltd. Şti. Dava dilekçesinin ve tensip zaptının usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ancak yasal süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
SGK İl Müdürlüğünden davacıya ait şahsi sigorta dosyası, işe giriş çıkış bildirgeleri, hizmet dökümleri ile davalı işveren şirketlere ait işyeri sicil dosyaları ile davalı işverenden davacının imzasını taşıyan ve tüm hizmet süresini içeren ücret bordrosu, yıllık ücretli izin belgesi, fazla mesai puantaj kayıtları, yazılı hizmet sözleşmesi, işyeri giriş ve çıkış bildirgeleri ve bunun gibi tüm belgeleri içeren işyeri şahsi sicil dosya sureti getirtilmiştir.
Dosya konusunda uzman hesap bilirkişiye tevdii edilmiş, 04/05/2023 havale tarihli bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince 08/05/2023 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş, sunulan ıslah dilekçesi davalılara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı ............................ vekilinin 11/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarını içerir dilekçe sunduğu görülmüştür.
Dava ücret, asgari geçim indirimi ve UGBT alacağı istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 32.maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır (Yargıtay 9. HD. 16.7.2008 gün 2007/22062 esas, 2008/16398 karar).
Olağanüstü çalışmalardan olan fazla çalışma vetatil çalışmasına ilişkin iddianın kural olarak ispatı, olağanüstü çalışma yaptığını iddia eden davacı işçiye düşmektedir. Davacı bu iddiasını inandırıcı delillerle ispat zorundadır. Davacının dava konusu ettiği genel tatil çalışmalarına ilişkin, davacı işçi tarafından imzalanmış ve bu çalışmalara ait ücretlerin tahakkuk ettirildiği ücret bordrolarının davalı tarafça dosyaya sunulmamış olması halinde davacı bu konudaki iddialarını her türlü delille ispatlayabilir. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı T............................. Müdürlüğü'ne ait Dalaman çiftliğinde 01/04/2019-30/04/2020 tarihleri arasında diğer davalı ......................ti. İşçisi olarak çalıştığı,davacının aylık ücretinin davalı ..................Tarafından ödendiğinin banka dökümleriyle sabit olduğu, ..................... şirketinin diğer davalı ................. in işlerini Dalaman Çiftliğinde yürüttüğü, bu şekilde davalılar arasında alt işveren-asıl işveren sıfatının bulunduğu, davalı .........................in asıl işveren, diğer davalı .............şirketinin alt işveren sıfatıyla davacının talep ettiği alacak kalemlerinden müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. Davalı işveren taraflarca ücretin davacıya ödendiğinin belgelendirilmediği, davacınıniş sözleşmesi nedeniyle ücret, agi alacaklarını talep etmekte haklı olduğu, bilirkişi raporunun açık, anlaşılır, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmış olup hükme esas alınarakdavanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın Kısmen Kabulü ile,
1- 2.000-TL brüt ücret alacağının temerrüt tarihi olan 28/12/2021 tarihinden itibaren bakiye 1.237,30-TL brüt ücret alacağının ıslah tarihi olan 08/05/2023 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte (yasal faizden az olmamak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- 1,00-TL brüt asgari geçim indirim ücret alacağının temerrüt tarihi olan 28/12/2021 tarihinden itibaren, bakiye 219,73-TL brüt asgari geçim indirim ücret alacağının ıslah tarihi olan 08/05/2023 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte (yasal faizden az olmamak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Ulusal bayram genel tatil ücret alacağı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 236,21-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL peşin ve 22,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye133,51-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına
Davacı tarafça yatırılan 102,70-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı kendisini vekilli temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince hesaplanan 3.458,03-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvurma harcı , 600,00-TL bilirkişi ücreti, 143,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 824,20-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine
Dair; davacı vekilinin, davalı T....................... vekilinin yüzüne karşı, davalı .............. yokluğunda miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .........
Etiketler: işçi alacak davası kıdem tazminatı ihbar tazminatı yıllık izin alacağı fethiye işçi davası iş davası